Güneş'in Oğluna Mektuplar

***********(bir ahir zaman)******************************

Bazen sadece bir yerlerde olduğunu bilmek içimi rahatlatıyor...

Biliyorum konuşacak bir şeyimiz yok

Ama gözlerini al gel.
Elindeki yarayı, suskunluğunu, acemiliğini...
Beni birisi severse inanmam,
Seni birisi severse utanırsın.
Bilmediğin bir hastalığa acımak için bile olsa gel.
Biliyorum, konuşacak bir şeyimiz yok
Ama ıstırabım sende, mutlaka al da gel...

",,,,,,,,

         Kıyamet alametidir gözlerinde bakış. Eşiğimde duruyorsun hanidir. Gitti gidecek gibi bir halin var. Ayrılık çığlığı, bir adımına bakıyor. Sanki içindeki buzullar eriyor ve gün yüzüne çıkıyor ruhuna saplanan bütün ihanetler, aldanışlar, terkedilişler. Bu afetler kavgalar sanki ondan. Sözcüklerin soğuyor giderek. İklimimi bozdu sebebine sebep olanlar. Kaç gündür yalancı güneş gibi ‘canım’ deyişlerin. Hiçbir hücremi ısıtmaya yetmiyor.

       Sen sustukça kanım tersine akıyor. İyi niyetlerimde kıtlık hüküm sürüyor. Beyaz olanı siyah, güzel olanı çirkin görüyor gözlerim. Yeni doğmuş düşler çirkef şikayetlere dönüşüyor içimde. Aklım itaat etmiyor artık. Dudaklarımdaki kuraklık aldı başını gidiyor. Özlemek fiilim, hiçbir zaman kipi ile birleşmiyor. Zaman dahada mı hızlandı ne? Bir ay bir gündende kısa geliyor. Bunlar ayrılık alâmetleri mi?

       Gitme Sevgilim! Gidersen milyon derece yanarım. Viran olurum. Bin yıl geçsede kurulmaz üzerime başka dünyalar. Yalnızlığım sonsuzluğun kuyruğunda asılı kalır. Gitme sevgilim! Ne olur birkaç asır daha kal. Gidişin kıyametim olur. Sensizlik için çok erken…

,,,,,,,,"

****************************************************

",,,,,,,,,

İblisi tutsam kolundan secde ettirsem önünde

Galakside üç beş saat tur attırsam sana

Noel Babayı özel şoförün yapsam

Lambadaki Cin’in olsam

Masalları gerçek yapıp

iyiyi ve kötüyü, güzeli ve çirkini barıştırsam

İmkansızlıklardan imkan yaratsam

Tüm sıkıntılarını söküp alsam içinden

Sırf sen mutlu ol diye

Hırpalasam kendimi

Kontrolsüz savursam tüm emeğini

Sırf sen mutlu ol diye…

Yinede olmazsın bilirim.

Öyle bir şey beklersinki

Öyle bir boşluk yaratmışsınki kalbinde onun için

Beklediğinde gelse dolduramayacak o boşluğu

Kendine neden zulmedersin?

Nuruna yıldızlar adadığım!

Hiçbir şey; senden daha mühim değil

Hiçbir güzellik; sende durduğu kadar şık değil

Neden inat edersin

Beklediğin şey kendinden başkası değil…

,,,,,,,"

*****************************************************

,,,,,,,"

******************************************************

",,,,,,,

      Bazen hiç bir gerekçeyle avutamam gönlümü. Durup kaybolup dönüşlerin, öylesine sevişlerin. Söylenmemiş sözlerin. Umut kutsallığını yitiriyor. Bu yolculuk sana mı yaklaşmak için yoksa sona mı? Bilemedim..! Nasıl bir yürümektir ki adımlar tersine yol alır. Gün biter, izler silinir, güneş kaybolur. Fırsatçı gece çöreklenir gök kubbeye. Yetmez çömez yıldızların ışığı bana. Sır sırra karışır, sen meçhule… Korkarım karanlıktan. Ama başıma geleceklerden değil, sana gelememekten.

      Bir köşeye kıvrılır güneşi beklerim. Ne vakit sabah olsa benliğime kavuşurum. Her güne bakir uyanıp, silerim dünü. Umut uzaktan göz kırpar yeniden. Sabrı azık edip yol alırım; yönüm sanadır. Bilirim güneş seni koynunda taşır. Benim Ona hürmetim bundandır…

,,,,,,,"




*************************************************
",,,,,,,,,,,

      Bütün direnişim, vadedilene kavuşma gayretim. Sabretmek sevmekten evvelki farzım. Yalnızca gönlünde olmaktır arzım. Söyle sevgili! eşiğine yüz sürüp, hangi kutsal kitaptan, hangi ayeti söyleyerek başlamalıyım seni sevmeye? Ölüp yeniden dirildiğimizde seni yine sevebilirim diye hangi şükürle karşılamalıyım ilk nefesini? Söyle sevgili! Sana karışmak için kaç kez beni unutup kaç kez sen olmalıyım? Sen iyi ol diye kaç adim uzağında durmalıyım?
      Gözündeki nura ermek için kaç umut fitilini yakmalıyım içimde? Aşkla kalmak için kaç kez alt etmeliyim hain şeytanı? Söyle sevgili! Beni sevmen için ne yapmalıyım?

,,,,,,,,,,"

******************************************************


",,,,,,,,

Anlamsız bir çark-ı felekte yörüngemi tanımlamaya çalışıyorum. Ben ne aradığımı bilmezken bulduğum her şey senmişsin.

Sen cennet ve cehennemin ortasında “her şeye rağmen değerdi” dedirten dünya temalı bir kısa film, ben o filmi ilk izleyen olarak araf’daki yerimde cenneti garantilemiş kadar huzurluyum.

Bu dünyadaki bütün güzelliklerin karşılığı! seni sığdırabilmek için ruhumdan gerekli gereksiz her şeyi atıyor, seni taşıyabilmek için soyunup dökülüyorum geçmişimin ağırlığından.

Aşktan üryan bir haldeyim şimdi, sevginle giyinip aşkınla kuşanmayı bekliyorum.
Utanmıyorum çıplaklığımdan. nihayetinde yalnızca senden yoksunum. yoksulluğum senin kabahatin…

Ne söylesem boş,
Neye benzetsem seni az,
Nereye koysam fazla geliyorsun.

Bu öyle bir tufanki ancak Nuh olmayı başaranlar kurtulabilir…
Bir aşk yemini değil aşk emridir. Ben Nuh olabilme gayretiyle hayatımı senin için yeniden inşa ediyorum sabır ve aşk ile....

Bir gün bunları okuduğunda çok abartmış diyeceksin
Ne tesadüf bende aynı şeyi düşünüyorum tanrı seni ve aşkı abartırken beni düşünmemiş mi hiç yetemediğimi görüyor mu acaba? Beceriksiz miyim dersin……

,,,,,,,,"

***********************************************************
",,,,,,,,,,,

Öyle yorgun ki şimdilerde ruhum. Ucundan tutunduğum birkaç umut var. O yana bu yana savururken kayıtsız ve amansız rüzgar, durup dinlenme fırsatı bulduğumda bile, cebimde iyi niyetlerime sarılı sevdana bakıyorum. Gizli bir emir, kutsal bir emanet gibi, bir ulağın telaşıyla seni taşıyor ve yine kendime veriyorum. Sürekli yıkıp onarıyorum kalbimdeki meskenini. Yeter ki sen rahat et. Mesele senken her şey ötekileşiyor. Tüm özneler kaybolup gizlim olana dönüşüyor…

Seni seviyorum. Buna engel olmaya çalıştığım zamanları hatırlayıp budalalık edişime gülüyorum. Sağım solum önüm arkam Sen olmuşken senden saklanmaya çalışmak içimdekine pranga vurmak deli saçması. Beni kıyametten sonra seveceğini müjdelesen bile bekleyeceğim seni…

,,,,,,,,,,,,"

*******************************************************


Gözlerin, beni kaybettiğim günlerime döndürdü.
Bana geçmişten ve onun acılarından pişman olmayı öğretti.
Senin gözlerini görmeden benim gözlerimin gördüğü herşey
boşa geçmiş bir yaşamdı…

,,,,,,,,,,,,"

*****************************************************


Dilsiz, dudaksız sözler söyleyeceğim sana. Bir şeyler anlatacağım, bütün kulaklardan gizli. Herkesin ortasında konuşacağım ama senden başka duyan olmayacak.

,,,,,,,,,,,,"

******************************************************

Hiçbir söz yetmiyor; beni ‘bana’ anlatmama. Dinleyemiyorum kendimi. Dokunsalar ağlayacağım bir ömür boyu. Ve değseler hüznüme, döküleceğim parça parça. Bir anlık değil boğulduğum bilinmezlik. Oysa ben iyiyim görünürde!

,,,,,,,,,,,,"

******************************************************

,,,,,,,,,,,,"

******************************************************




Hiçbir yüz güzel değil senin yüzünden...



,,,,,,,,,,,,"