-I-
"Herkes kendi kaderinden sorumludur."
Ben buna inanmıyorum ya da daha doğrusu yeterli bulmuyorum. Bence herkes "Herkes herkesin kaderinden sorumludur."
"Kelebek etkisi" filmini izleyen veya kitabı okuyanlar ne demek istediğimi daha iyi anlayacak. Bugün yaptığın herhangi bir şey anında ve dakikasında diğer birinin gidişatına yön veriri uzaktan kumandalı iki oyuncak düşünün biri sağa biri sola gidiyor amaç bu sonra çarpışıp birbirlerinin farklı yönlere gitmesine neden oluyorlar. Bizde böyleyiz birbirimizi etkiliyoruz ve bunu o kadar sıradan şeylerle yapıyoruz ki farkında bile olmuyoruz. Yönlerimiz değişiyor. Böylelikle bazen amaçtan çıkıyoruz bazen de mecburi yönlerimizi amaç ediniyoruz.
Bazen de göz göre göre karşımızdakileri etkileyecek hareketlerde bulunuyoruz. Bu insanın fıtratıdır. (Gerçekten, insan, 'bencil ve haris' olarak yaratıldı. (Mearic Suresi, 19)) insan bencil bir varlıktır ve ego birçok kez duyarlılığınızın ve mantığınızın önüne geçer ve koşulları ve gidişatları bakış acımız ve doğru yargılarımız veya yargısal dürtülerimizi faidemize olması niyetiyle harekete geçiririz.
Diyeceksiniz ki bu kadar detaylıdüşünceyle yaşanmaz. Evet doğru yaratıcıda buna bilerek bizleri buna uygun yaratmış. Hepimiz her coğrafyaya, her döneme, her çağa, her acıya, her mutluluğa, eksiklere, fazlalıklara kolayca uyum sağlıyoruz. Diğer canlılarında uyum yetisi var ama onlardaki yetisi bizim kadar güçlü ve gelişkin değil.
Yaratılmış herşey gerekli ve misyon sahibidir. İnsanında bir misyonu var ama aynı zamanda vizyonuda vardır. insan donanım olarak tüm varlıklardan üstün yaratıldı ama bağımsız yaratılmadı. Dünyada hüküm sahibi lakin özgür olmayan bir varlıktır. Dediğim gibi misyonumuz ve vizyonumuz var.Bu bizi sorumlu varlık haline getiriyor. Bundan dolayı geliş güzel yaşayamayız. Adil olmak zorundayız, inansan da inanmasan da bu böyledir. İnsanın taşıdığı merhamet, vicdan, sorgulama ve sonuca bağlama gibi; fikri ve hissi bir takım donanımlarla kendinişekillendirir. Şeklini beğenmediklerimiz olacak, şekline aykırı davranan,şekillenmemişler… Her ne olursa olsun kendi kaderimizden değilse de kendişeklimizden sorumluyuz.
Çok iyi bir insan olmaya biliriz. Yaşam bir yolculuksa sonunda ne olduğunuzla ilgilenmiyor yaratıcı bu yüzden yaratılışta tür ve çeşitlilik esas kılınmış. Dişi, erkek, uzun, kısa, fakir, zengin… O Yolun sonuna kim olduğunuzla ya da olabildiğinizle ilgileniyor. Bunu esas alarak şekillenmeli ve bu doğrultuda yaşamalısınız.
Kim olduğunuzu sorgulamalısınız. Şekillenmiş kimliğinizi incelemelisiniz. Varlığınız sizin dışınızda kime faydalı veya zararlı? Kimlerin hayatındaki yön çarpışmasısınız? Düşünmelisiniz. Yeryüzünde kusursuz bir adalet yoktur ama siz ne kadar adil olabileceğinizi gözden geçirmelisiniz. Farkındalık en büyük kozunuz olmalı.
Dünyada tek değiliz ve milyarların içinde bir farkınız var. Allah sizi mükemmel insan olarak değil şahsınıza özel insan olarak yarattı. Tıpkı diğer canlıları yarattığı gibi. Gelişi güzel yaşamayın bu kadar detaylı yaratılmış bir dünyada böyle hoyrat ve şımarıkça davranmak küstahlıktır bence. Kiminle çarpıştığınıza dikkat edin. Kimlere yön olduğunuza, Nelere mâlolduğunuza, telafi etme şekillerinize, ilişkilerinize, yürüyüşünüze, konuşmanıza kısacası yaşamınıza dikkat etmelisiniz. Bu sizde bir nitelik haline gelmeli.
Mecburi hizmet değildir yaşam. Yaşam bir fırsattır. Kendinin en iyisi olabilme fırsatı. Kendini kendine kanıtlama fırsatı. Kendinizi ve kelebek etkisiyle her şeyi sevebilme fırsatı. Yaşam yaratıcının gözüyle görebilme fırsatıdır.
Güzlel bakın, sevgiyle bakın. Göreceğiniz şey sizi mutlu edecek...
-II-
Geçen gün bir arkadaşımla yaşam ve ölüm üzerine derin bir sohbete daldık. Ölümün bir son olmadığından ama ayrılıkların en zor hali olduğundan. Bu dünyada uğurladılarımızla başka bir yerde karşılaşamama ihtimalinden.vs. vs. derken konuşma kendi ölümlerimize geldi. Arkadaşım şöyle bir soru yöneltti bana.
_ Bu dünyada,neyi yapamazsan gözlerin açık gider?
bende terettütsüz yanıtladım
*Deli divane aşık olamazsam
*Anne olamazsam
*Hayallerimin peşinden koşamazzam. Öldüğümde gözlerim açık gider dedim.
Güldü ve çok şanslısın sadece birini yerine getirememişsin ve mutlu ölme ihtimalin var.
_Senin? diye sordum.
Birkaç dakika sustu ve şöyle dedi
_O kadar çok şey ertelemişim ki, hayatımdan o kadar çok şey kaçırmışım ki,artık gözümün kapalı yada açık olmasının bir önemi kalmamış.
Bakıştık gözleri doldu. Pişmalık insanın yüzüne yakışmayan bir ifade. Sonra sessizlik sohbete noktayı koydu...
O ifade bende derin bir iz bıraktı bu yüzden ne demiş bilge kişi
Özlüyorsanız ; Arayın
Seviyorsanız ; Söyleyin
İstemiyorsanı ; Hayır deyin
Anlaşılmak için ; Açıklayın
Anlamak için ; Dinleyin
Keşke dememek için ; Şans verin
Su kadar berrak olmak için;Net ve açık olun
Zamandan alacaklı olmamak için;Ertelemeyi bırakın.
'Asla' demeyin çünkü bu sizi yanıltır.
'Farketmez' demeyin çünkü her zaman farkeder.
Cesur olun çünkü başka bir sen ve başka bir hayat yok...
Canan Karaman
****

Ben edebiyat öğretmeniyim. Eşim ile okuduk yazdıklarınızı. Çok beğendik kaleminiz acemi ama fikriniz usta maşallah. Başarılar.
YanıtlaSilALİYE-MEHMET SİPAHİ
KARS